ARKADAŞ
Arkanı yaslayabileceğin tahmin bile edilemeyecek kadar büyük taş misali yoluna yoldaş. Arkadaş aslında günümüzde indirgediğimiz kadar basit bir şey değil. Bir olay olduğunda önemsemeyip “Arkadaş işte ya…” dediğimiz olaylar vardır ya hani demek istediğimiz çok da yakın değiliz düz bir arkadaşlık bizimkisidir. Ancak arkadaşlığın basite indirgenecek bir şeyi yokmuş bunu zamanla anlıyor insan. “Arkadaş işte ya”dediğimizde önemsemediğimiz birinden değil “Arkadaşım benim bu işte..” deyip gururlandığımız olay olmalı. Annem hep arkadaşlarını iyi seç ne gelirse başına arkadaştan gelir iyilik de kötülük de der çok haklı. Yakın arkadaşlar ve normal arkadaşlar diye kategorize ediyoruz bunu öz eleştiri yapmak gerekirse ben de yapıyorum ne kadar yanlış oysa ki.
Hani dedim ya bazılarına arkadaş deyip geçiyoruz diye, hiçbir paylaşımının olmadığı, iyi günde ne ala, kötü günde firarda olanlar sadece eğlendiğin birileri, işte hep onlar yüzünden yanar başınız,sizin haberiniz bile olmaz bu durumdan. Arkadan bilgisayar programlaması gibi sizin görmediğiniz duymadığınız ama işleyen bir şeyler olur. Seni, önemsemediğin kişilerle yan yana görenler insanlarımız hemen yanındaki kötü bir şey yaptığı zaman da damgayı yapıştırıverir. “Sen onun arkadaşı değil misin?” sen de öylesin demek ki. Halbuki senin için yanındaki düpedüz bir arkadaştı değil mi? Sen de onun yaptığı hataları görüyordun ama “Beni ilgilendirmez.” diyordun “Yakın arkadaşım bile değil banane!” öyle olmuyormuş demek ki yanlışını söylemen gerekiyormuş ki o da yaptığı hatanın farkına varsın,belki gerçekten farkında değil.
Gel gelelim ‘yakın arkadaş’larımıza, (Yazar: İşte tam olarak neredeyiz biliyor musunuz? Dananın kuyruğunun koptuğu yerde.) onlar iyi günde de kötü günde de yanımızdadır. Onlarla yaş gelir gözümüzden gülerken. Ya da salya sümük ağlarken onların omzundayızdır. Düşmanlarımızın yanında dirençle birlik olur ama hatalarımız olduğu zaman da usulca onlar uyarır bizleri. Onlar bizi kıskanmaz, vefakarlılık karşılıklıdır. Anne şefkatiyle sararsınız karşılıklı ve yeri gelir o kötü gününüzde baba gibi dimdik durmak zorundasınızdır onu da ayağa kaldırmak için. Çıkar ilişkisi yoktur aranızda, her şeyi boş vermezsiniz ancak küçük şeylere de olay çıkarmaya mahal vermezsiniz.
Yani buradan çıkarılacak sonuç nedir? Şudur; bizim arkadaş dediğimiz kalıp içinde direk ‘yakın arkadaş’ larımız vardır sadece. Çünkü arkadaş dediklerimiz onlardır gerisi sizin arkadaşınız değil. Bazı şeylere gereğinden az değer vermemek gerek bu değerlerimizden biri de Arkadaşlıklar. 🙂
En İyi Arkadaşlar aynı düşüncede, fikirde, dilde, ırkta, görüşte değillerdir. Bilakis aynı düşüncede olmak bazı zamanlar kötü olabiliyor, ters düşünceyi anlayamaz, düşüncemiz yanlışsa bile “Sen doğru olanı yapıyorsun.” diye yüreklendirebiliriz birbirimizi. Farklı düşüncelerde çok iyi arkadaşlıklar kurulabilir, tabi ki bu her iki tarafın da kendini bilmesiyle ilgilidir. Olaylar karşısında karşı taraf şöyle düşünüyor olabilir diyerek bizim empati yapamadığımız durumlarda bizlere yardımcı olurlar. Tamamlayıcılık böyle bir şeydir tarladaki sulama borularında birbirine bağlamak için zıt cisimler kullanılır yoksa birbirini tutmaz ki. Ya da üst üste çoklu dizim yapmak için ters düz koyarız ki daha çok blok çıkabilelim. Şuan fark ettim ki yediğim bisküvi bile pakete ters düz koyulmuş. 🙂
Aynı düşüncede anlaşılabilir, farklı düşüncedekiler yanlışını daha kolay gösterebilir. Dolayısıyla düşünce bazının da çok bir önemi kalmıyor bunu da aşmış bulunduk.
Tüm arkadaşlarıma kucak dolusu sevgiler..
Arkadaşlarımızı doğru kişilerden seçelim değerli okur. 🙂
